Gray’in 1980’lerde New York’un Queens bölgesinde geçen kendi çocukluğundan anekdotlar içeren Film, aile bağlarının sağlamlığı, arkadaşlığın karmaşık doğası ve “Amerikan Rüyası”nın kuşaklar boyu kovalanmasına dair son derece kişisel bir hikâyeyi anlatıyor. Siyasal belirsizliğin hüküm sürdüğü dönemi merceğine alan film, Yahudi ve siyah iki küçük çocuğun kendi kişiliklerini bulma çabalarını ele alıyor. James Gray, filmiyle aile ve yaşamının o dönemine odaklanarak sevdiği filmlere tutkusunu yeniden keşfettiğini belirtiyor.